Saturday, January 3, 2015

Alikiz Kuyusu, Kanciklik Dehlizi, Sise-i Rindan

Mimdarlar, Alikiz Kuyusu, Kanciklik Dehlizi, Sise-i Rindan olmak uzere, ucu de birbirinden belali, birbirinden cetrefil uc safhadan gecerlerdi.

Alikiz Kuyusu, ici yariya kadar gulsuyuyla, yariya kadar da bezir yagi ile doldurulmus, genis agizli bir kuyu idi. Her iki sivi da aradaki huduta hurmet gosterip, birbirlerine karismadan, kuyunun dairesini kaplarlardi. Alikiz Kuyusu'na indirilen Mimdar evvela, gulsuyu ile doldurulmus kisimda, yukaridan dallanan halatlara tutunarak dururdu. Gulsuyu buz gibi soguk oldugundan bir yandan iliklerine kadar titrer, bir yandan da metanetini yitirmemeye caba gosteriridi. Bir muddet sonra, kuyunun etrafini oren mahalle sakinleri asagidaki Mimdar'i ovmeye, goklere cikarmaya baslarlardi. Mimdar soylenin her iltifata, simarmadan, kendini koyvermeden cevap vermeye mecburdu. Daha sonra, gene halatlarin yardimiyla bezir yagi ile dolu kisma gecen Mimdar, bu sefer de yergi yagmura tutulurdu. Mahalle ahalisi az evvel ove ove goklere cikardiklarini, simdi yere yere yerin dibine geciriverirlerdi. Ustune ustluk, bezir yagi adamin yuregini sikistiracak kadar sicak olurdu. Mahelle sakinleri onun hakkinda her turlu fena lafi soylediklerinde, Mimdar bozulmadan, gocunmadan, ustune gelen her saldiriyi usulunce karsilamak durumundaydi. Bir de su var ki, kuyunun agzindan atilan her soz Alikiz Kuyusu'nun duvarlarinda yankilanir, munasip bir cevap gelene kadar da bu yanki durmak bilmezdi. Bir zaman sonra ovguler de yergiler de can acitir, kan akitirdi. Eger Mimdar panzehirini yaninda tasimiyorsa, cabucak kelimelerin zehirine teslim olur; yukari cikartilmak icin feryad ederek aglamaya baslardi. Alikiz Kuyusu'nda cuvallayanlar oteki sinavlara girmeye hak kazanamadiklarindan, kafi derecede pismediklerine kanaat getirilerek saliverilirlerdi.

Kuyudan alinin akiyla cikanlar ise bir gece dinlendikten sonra ertesi gun en pak, en sik kiyafetlerini giyerek Kanciklik Dehlizi'ne sokulurlardi. Dehlizin disariya acilan kapaklarindan biri mahalle camiinin icindeydi. Gulfam camiinin avlusundaki ceviz agacinin dibinde bulunan ve kilidin anahtari sadece cami imaminda duran agir ve hantal tas kapak bu istisnai gunlerde acilir ve Mimdar iste buraya sokulurdu. Dehliz mahallenin tam altindan dolanir; catal catal yollara ayrilirdi. Sinav esnasinda, yollardan pek cogunun ya agizlari duvarlarla, taslarla, kalaslarla orulu oldugundan ya da nereye ciktiklari alabildigine mechul oldugundan, sadece birkaci kullanilirdi. Kullananilan yollarda her taraf boy boy, turlu turlu ayna ile donatildigindan Mimdar nereye bakarsa baksin sade kendini gorur; bir vakit sonra da kendi suretiyle hesaplasmaya koyulurdu. Bu dehlizdeki aynalar Mimdar'a paha bicilmez hediyeler teklif edip, karsiliginda da ondan, herhangi bir mahelle sakini tufaya getirmesini isterlerdi. Teklifler oylesine goz kamastirici, hediyeler oylesine akillara durgunluk verici olurdu ki, pek cok Mimdar icinde kabaran tugyani zapt edemeyerek cok gecmeden kanciklik etmeye razi gelirdi. Ve iste boyleleri, mal mulk icin esine dostuna halel getirmeyi korkunc bir zull addeden mahalle sakinleri tarafindan hemen imtihandan cikartilirlardi. Dehlizden de alninin akiyla cikarak, kancikliga sonuna kadar direnebilenler ise, gene bir gece dinlendikten sonra Sise-i Rindan safhasina hak kazanmis olurlardi.

Sise-i Rindan asamasina varan Mimdar, Akrep Arif mahallesinin orta yerine kurulan ziyafet sofrasinda, mahallelinin kendi elcegizi ve ayakcagizla yaptigi testi testi sarabi kafasina dikmekle ise baslardi. Boyle boyle hem Mimdar'i meykesligi olculur; hem de cakirkeyif oldugundan dilinin dolanip dolanmadigi, huylarinin degisip degismedigi anlasilirdi. Ilk iki imtihani basariyla vermis pek cok Mimdar testiler dolusu sarabi mideye indirdikten sonra yilisarak agizlarina soyledikleri, ciglik edip luzumsuz patirti kopardiklari ve muhabettin tadina damla damla agu kattiklari icin tam da dananin kuyrugunu kopartacaklari sirada elenmislerdi. Kaybettiklerine kani olmayan ve nerede hata yaptiklarini sarhos kafayla bir turlu idrak edemeyen Mimdarlarin, durduk yere hirgur cikartmamalari icin de her turlu tedbir alinmisti.

Sise-i Rindan'da kendini ispatlayan Mimdar, demirden dokulmus kuzey kapisinin onunde, has ipekten serbazlik kusagi kusandiktan sonra yediden yetmise herkes tarafindan bir guzel opulur, tebrik edilirdi. O vakit mahlle buyukleri ona yeni bir isim verir; ve bu ismin kazindigi bir akma haceri kusagina yerlestirirdi.

Pinhan, Elif Safak
------

Sen hangi sahfasindasin?

No comments:

Post a Comment