Sunday, January 24, 2016

Iki Insan Bir Hiyaye

"Iki insan ayni evde yasadigi zaman, birbirlerini her gun gorur ve dahasi, birbirlerini sever, gunluk konusmalari ikisinin bellegine bir duzen verir: Sessiz ve bilincdisi bir kabullenisle, hayatlarindan genis kesimleri unutusun icinde birakir ve haklarinda ayni hikayeyi anlattiklari bir kac olayi konusur da konusurlar; hikaye dallar arasinda esen hafif bir ruzgar gibi, baslarinin ustunde mirildanip durarak, onlara birlikte yasadiklarini hatirlatirlar."

Milan Kundera, "Bilmemek"

Bellek

"Yillar sonra tekrar gorusen iki insanin heyacanini hayal ediyorum. Bir zamanlar sik sik gorusmuslerdir ve bu yuzden de, ayni yasanmislikla, ayni anilarla bagli olduklarini dusunurler. Ayni anilar mi? Yanlis anlamalar burada baslar: Anilar ayni degildir, ikiside gecmisten iki ya da uc durum hatirlamaktadirlar, ama herkesinki kendinedir; anilari birbirine benzemez, birbiriyle ortusmez; hatta, nicel olarak bile birbirleriyle kiyaslanamazlar; biri oteki hakkinda, onun kendi hakkinda hatirladigindan cok daha fazla sey hatirlar; once, bellegin kapasitesinin bir bireyden otekine farklilik gostermesi (bu da her biri icin kabul edilebilir bir aciklama olurdu) yuzunden, ama ayni zamanda (ve bunu kabul etmek daha zordur), birbirleri icin ayni derecede onem tasimamalari yuzunden. Irena, Josef'i havalaninda gordugu zaman, gecmisteki maceralarinin her ayrintisini hatirlamisti; Josef hicbir sey hatirlamiyordu. Daha ilk saniyeden itibaren karsilasmalari haksiz ve isyan ettirici bir esitsizlik uzerine kurulmustu."

Milan Kundera, "Bilmemek"

Venice


Saturday, January 23, 2016

Seaford

















From the blizzard in 2016.

There is only snow at one side of my car because of the wind.

Paradise Falls

















From the movie Up. Carl and Ellie's dream.

It is a dream that connects two people no matter what. It is a silent feeling that gives both happiness and grieve; a point in time; a point in time that may never come true.

I realized how beautiful this part of the movie later. There is a guitar, binocular, and Carl and Ellie's wedding photo, and of course their dream and knowing how they paint the frame for their kid. The guitar is the joy, the binocular is the curiosity, the wedding photo is the support, and the frame is the dream, and they are together for years. Isn't it so true as though it is love?

Thursday, January 21, 2016

Simdiki Zaman

"Ardimiza baktigimizda zaman daha genistir, bizi geri donmeye cagiran ses daha karsi konulmazdir. Bu deyiste keskin bir hava var, ama yanlis. Insanlar yaslanir, sonu yaklasir, her an gitgide kiymetlenir ve anilarla kaybedecek zaman yoktur. Nostaljinin matematiksel celiskisini anlamak gerekir; ilkgenclikte, yasanan hayatin hacmi tamamen anlamsizken nostalji en guclu noktasindadir.

Josef'in lise ogrencisi oldugu zamanin sisleri arasinda bir genc kizin ciktigini goruyorum; upuzun ve ince, guzel, bakire ve huzunlu, cunku bir cocuktan ayrilmis. Bu onun ilk ask ayriligi, bu yuzden aci cekiyor, ama acisi, zamani kesfederken duydugu saskinliktan daha hafif; zamani daha once hic gormedigi goruyor.

O ana kadar zaman ona ilerleyen ve gelecegi yutan simdiki zaman goruntusu altinda kendni gostermistir; hizli gecmesinden (kotu bir sey beklediginde) korkuyor ya da yavas gecmesine (guzel bir sey beklediginde) isyan ediyordu. Bu kez, zaman ona bambaska gorunuyor: Artik gelecege el koyan muzaffer zaman simdiki zaman degil; yenilmis, esir alinmis, gecmis tarafindan suruklenmis simdiki zaman. Hayatindan kopan ve asla ulasilmamak uzere cekip giden bir genc adam goruyor. Hipnotize edilmiscesine, hayatinin uzaklasan bu parcasina bakmaktan baska bir sey gelmiyor elinden, sadece bakiyor ve aci cekiyor. Adina sila hasreti denilen tamamen yeni bir duygu hissediyor."

Milan Kundera, Bilmemek

Utangaç

"Dunyayi, tipki yirmi yil sonra mezarindan cikan bir olu nasil bulursa, oyle buldugu izlenimine kapildi: Olu, yurumeye unutan cekingen ayagiyla topraga dokunur: Yasadigi dunyayi cok zor tanir, ama durmadan hayatinin kalintilarina takilip tokezler: Pantolonunu, kravatini, onlari cok dogal olarak paylasan canlilarin bedenleri uzerinde gorur; her seyi gorur ve hic bir sey talep etmez: oluler utangactir."

Milan Kundera, Bilmemek

Sunday, January 17, 2016

Noone Sits




























NYC, Bryant Park

Truthful, Gentle, and Fearless























From Laura :)

Sunday, January 10, 2016

Colorless Tsukuru Tazaki

"And in that moment, he was finally able to accept it all. In the deepest recesses of his soul, Tsukuru Tazaki understood. One heart is not connected to another through harmony alone. They are, instead, linked deeply through their wounds. Pain linked to pain, fragility to fragility. There is no silence without a cry of grief, no forgiveness without bloodshed, no acceptance without a passage through acute loss. That is what lies at the root of harmony."

Colorless Tsukuru Tazaki and His Years of Pilgrimage, H. Murakami

---

A point in time. A knife in time.